"Fark etmek, değişmenin ilk adımıdır."
Sayfa 75Kitabı okudu
"OKB olan kişi düşünmüş olmayı, o işi yapmış olarak değerlendirmektedir (Büyüsel düşünce). Kişi, elleri gerçekten kirliymiş gibi düşünür ve besinlere, insanlara ve çevresine bu kiri bulaştırabileceğinden korkar. Bu durum gerçekleşmiş gibi kendini sorumlu tutar ve bu durum da kişide belirgin bir kaygı ve sıkıntı oluşturur."
Sayfa 66Kitabı okudu
vesvese
Kişinin zihninden uzaklaştıramadığı düşünce ve dürtüler; kuruntu, takıntı, saplantı ve obsesyon kavramlarıyla ifade edilir. Zihinde oluşan bu takıntılar, İslami literatürde vesvese olarak isimlendirilir.
Sayfa 121 - Türkiye Diyanet VakfıKitabı okudu
OKB bir anksiyete bozukluğudur. Bütün anksiyete bozukluklarında olduğu gibi, OKB hastalarında da düşünce çarpıtmaları, yani normal bir düşünceyi tehlike olarak algılama ve eğer yapması gerekenleri yapmazsa kötü bir şey olacağını düşünme söz konusudur.
Sayfa 55 - Roza yayıneviKitabı okudu
Antidepresan ilaçlarla ilgili mit ve safsatalar:
"Antidepresan ilaçlar tedavi etmez, sorunun üzerini örter."
“Antidepresan ilaçlar beyni uyuşturur, çözüm değildir."
“Antidepresan ilaçlar bağımlılık yapar."
"Bir kez antidepresan kullanan ömür boyu ilaç kullanmak zo- runda kalır.
" Yukarıdakiler ve buna benzer sözler toplumsal mit, safsata ve bilimsel dayanağı olmayan saçmalıklardır.
Antidepresanlar beyni uyuşturan ilaçlar değildirler.
Antidepresanlar kesinlikle bağımlılık yapmaz. Ayrıca tedavide de son derece etkili ilaçlardır. Her ne kadar tedavi başlangıcında bazı geçici yan etkileri olsa da, yan etkilerin önemli bir kısmı zaman içerisinde kendiliğinden düzelir. Yani yan etkilerin önemli bir kısmı geçicidir.
NLP- EFT - BİTKİSEL TEDAVİ- BEYİN HARİTALAMASI- MEDİTASYON VE YOGA -AKUPUNKTUR - KİNESİOLOJİ - NEURO BİOFEEDBACK YÖNTEMİ- HİPNOZ
Bunlar OKB tedavisinde şu ana kadar Kanıtlanmış olan bir etkinliği yoktur. OKB tedavisindeki etkisi safsatadan ibarettir.
Korkuların düşmanı bilgidir. Bilgiye ulaşan kişi rahatlar.
Çünkü kaçtıkça, düşünce daha fazla gelir ve daha şiddetli gelir. Ama yüzleştikçe, sıkıntıya katlandıkça ve düşüncenin gelmesinden korkmadıkça daha az gelir ve zaman içerisinde rahatsızlık azalır ve kaybolur.
KONTROL ETME TAKINTISI
Kontrol etme bir kompülsiyondur. Kişi kontrol etme davranışı ile kendini rahatlatır. Peki neden kontrol eder? Çünkü emin olmama ya da şüphe düşünceleri vardır. Bu düşünceler kişiye saçma gelse de, kapıyı biraz önce kapattığını bilse de, gider tekrar kontrol eder. Yani şüphe ve emin olamama obsesyon, kontrol etme davranışı kompülsiyondur. Kişi şüphenin yarattığı sıkıntıyı, kontrol etme davranışı ile etkisizleştirir.
Sayfa 81Kitabı okudu